İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, 2023 seçimleri yaklaşırken hükümetin attığı adımları hatırlatarak, “2023 Genel Seçimlerine 6-7 ay kala böyle canlanmaya başladınız. Hani ‘kurt kışı geçirir, kışı geçirmez’ Yediği kırağı unut!’ Bunu bu millet unutmayacak, çalışanlar da asla unutmayacak” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genel Kurulu’nda 2021 yılı Kesin Hesap Yasa Tasarısı ve 2023 Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşülüyor.
İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’i asgari ücret ve emeklilik yaşı konusunda eleştirdi. Koncuk dedi ki:
“Evet hana geldik, yağmur durdu. Yirmi yıldır iktidardasın, iş hayatında yaşanan bütün sıkıntıların sorumlusu sensin ama 2023 Genelgesi’nden altı yedi ay önce böyle canlanmaya başladın. Seçimler. Gözünüze nasıl gireceğiz?’ Hani ‘Kurt kışı geçirir ama yediği kırağı unutmaz!’ Yani bu millet unutmaz, çalışanlar unutmaz.
Yıllardır bir sendikacı olarak, bu Çalışma Bakanlığı’nın işleri nasıl yürüttüğünü biliyorum; Çalışma Bakanları ne kadar isteseler de Maliye Bakanlığı’nın önündeki engeli çoğu zaman aşamazlar. Benzer sorunları EYT’de de duyuyoruz. Tekrar yaş kuralıyla karşı karşıya kalırsak, düzenlemeniz hiçbir işe yaramaz. Yıl kuralı kardeşim, yıl kuralı; yirmibeş yıl, yirmi yıl ve prim gün sayısı; Bu temel olacaktır. Bunun dışında getireceğiniz hiçbir analiz EYT üyelerini mutlu etmeyecek ve bugüne kadar verdiğiniz sözler doğrultusunda olmayacaktır. İYİ Parti olarak bunu çok yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Bilinsin isterim ki bir eksiklikle de olsa gündeme gelirse AK Parti’nin adını, YETER Partisi’nin adını, o EYT’lilerin adını, umutsuz bıraktığınız EYT’lilerin adını vuracağız. yıl. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı adım atsaydı ‘EYT sorununu gücümü kaybetmeme neden olsa da çözmeyeceğim’ demeseydi bugün muhtemelen bu kadar zorluk çekmezdiniz değerli vekiller.
“SİZLERE SORUYOR: 20 YILDIR BULUNAN SORUNU NEDEN ÇÖZEMİYORSUNUZ?”
Bakın burada GÜZEL PARTİ olarak bir teklifte bulunduk, uyum kanunu teklifini. Burada anlattım, dedim ki: Nasıl ki işi yapan işçinin birebir eğitim seviyesi var ve muhtemelen ikramiye gün sayısı çok daha fazla, işçi intibak kanunu çıkmadığı için, çalışan insanlar da öyle. 2000’den önce emekli olanlar çok daha az maaş alıyor. Bunu yirmi yıldır izliyorsun dedim; YETERLİ Parti adına kanun teklifi getirdik, burada reddedin. 7 milyon insanı ilgilendiriyor, emekli dul ve yetimleri de kattığımızda 7 milyon insanı, pahalı milletvekillerini ilgilendiren bir yasa tasarısını reddettiniz. Bu 7 milyon insanın yüzüne nasıl bakacaksınız? Yani 2000’den önce emekli olan bir çalışanla -burada atış sayısı 5 bin lira- 2000 ile 2008 ortası arasında ya da 2008’den sonra emekli olan kişiler arasında ciddi rakamlar oynanıyorsa, bu insanlarla iş hayatında karşılaşamazsınız. yarın seçim meydanlarında veya seçim yüzeyinde ve onlara bakın. herhangi biri. Erkekler size soruyor: ‘Yirmi yıldır devam eden bu sorunu neden çözemediniz?’ söyleyerek. Ağustos böceği gibi saz çaldık diyemezsiniz. Bunu düzeltmelisin.
Taşeron işçiye kadro verdiniz, onlarda da sorun var. Çalışanların iş kodu sorunu var Sayın Bakanım iş kodu sorunu var. 4/C’den 4/B’ye geçenler unvanlarını geçemedikleri gibi, mesleki kod sorunu da yaşıyorlar; Bunu da çözmelisin. Bunlar çalışma hayatınızda sizin için çok önemli olmayabilir ama çalışanlar için hayati konular; bunu görmezden gelemezsiniz.
“9 BİN 600 LİRA İSTİYORUZ”
Asgari ücret… TÜRK-İŞ Başkanı ‘7 bin 785 TL kırmızı çizgimiz’ dedi. Gerçi Sayın Cumhurbaşkanı Ergün Atalay’ı tabii ki seviyorum ama bir sendikacı olarak alt sınır diyemem. Ergün abimiz neden böyle bir hata yaptı anlamış değilim. Aram, onu sevdiğimi ifade ettim ama sendikacılık stratejisi açısından en düşük rakam söylenmedi. ’13 bin lira’ diyorsunuz. Pazarlık yaparak 7 bin 845 liraya düşebilirsiniz ama ‘7 bin 845’ demiyoruz; bu yanlıştı, yanlış başladı ama ‘yukarı çekeceğiz’ dedi, inşallah çeker. DÜZGÜN Parti olarak asgari fiyatın 9 bin 600 TL olmasını istiyoruz. Son Parti Sözcümüz bunu buradan tüm milletimize duyurdu, ilan edeyim, bir kez daha ilan edeyim. “
