LEFKOŞA – Kıbrıs Cumhuriyeti son yılların en kurak dönemlerinden birini yaşarken, hükümet su krizine karşı kapsamlı bir eylem planı açıkladı. Tarım Bakanı Maria Panayiotou’nun açıklamalarına göre Avrupa Birliği (AB) üyesi olan ülke, 1900’den bu yana en kurak yıllarından birini yaşıyor. Bu durum, tarım sektörü başta olmak üzere birçok alanda endişelere yol açıyor. Kuraklığın etkileri adanın kuzeyinde de hissediliyor.
BARAJLAR BOŞALDI
Turizm sezonunun ortasında büyük bir kuraklık sorunu ile karşı karşıya olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde barajlar ve rezervuarlar alarm veriyor. Mart ayında yüzde 47 olan doluluk oranı, haziran başı itibariyle yüzde 44,8’e geriledi. Bazı barajlardaki durum, ‘vahim’ olarak nitelendirildi. Adanın en büyük barajı Kouris, kapasitesinin sadece yüzde 38,4’üne ulaşabilmiş durumda. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 63,3’tü. Argaka barajı geçen yıl tamamen doluyken, bu yıl sadece yüzde 22,2’de kaldı. Kalavassos barajı yüzde 29,7, Vyzakia barajı ise yüzde 33,9 doluluk oranına sahip.
Su Geliştirme Dairesi verilerine göre, barajların toplam kapasitesi 290 milyon metreküp. Ancak şu anda sadece 130,2 milyon metreküp su tutuluyor. Geçen yıl aynı dönemde bu miktar 197 milyon metreküptü. Meteoroloji servisi, önümüzdeki günlerde önemli bir yağış beklemiyor. Bu da, su seviyelerinin daha da düşeceği anlamına geliyor.
HÜKÜMETİN ACİL EYLEM PLANI
Tarım Bakanı Maria Panayiotou, kabine toplantısının ardından alınan kararları kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan önlemler arasında, Temmuz-Aralık ayları arasında çiftçilerin su ihtiyacını karşılamak için sondaj kuyularının kullanılması yer alıyor. Ayrıca, sulama amaçlı beş yeni su arıtma sistemi kurulacak ve bu sistemler kirli suyu kullanılabilir hale getirecek.
Su israfını önlemek amacıyla yasal düzenlemeler sıkılaştırılacak ve para cezaları artırılacak. Hükümet, su tasarrufu sağlayan ve altyapıyı iyileştiren akıllı sulama sistemlerine yatırım yapanlara sübvansiyonlar sağlayacak. Çiftçiler ve üreticiler için küçük ölçekli deniz suyu arıtma tesislerinin kurulması teşvik edilecek. Bunun yanı sıra, su tüketimini azaltmak için halkı bilinçlendirme kampanyaları düzenlenecek ve çiftçilere daha iyi su yönetimi konusunda eğitimler verilecek.
Kuraklık krizi ile ilgili olarak AB ile sürekli temas halinde olan hükümet, bu adımlarla hem tarım sektörünü desteklemeyi hem de ada genelinde su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını hedefliyor.
ÇİFTÇİLER PROTESTOYA HAZIRLANIYOR
Kıbrıs’ta devam eden su kıtlığı nedeniyle çiftçiler, tarım arazilerine daha fazla su tahsis edilmesi talebiyle protesto gösterileri düzenlemeye hazırlanıyor. Biri Baf’ta, diğeri Larnaka’ya bağlı Ksilophagou’da olmak üzere iki eş zamanlı protesto düzenlenecek. Cyprus Mail gazetesinin haberine göre, patates yetişicilerinin temsilcisi Andreas Karios, protestoların barışçıl olacağını ancak talepleri karşılanmazsa gelecekte daha sert önlemler alabileceklerini belirtti.
Su kıtlığının devam etmesi halinde tarım ürünlerinin üretiminin azalacağı ve tüketici fiyatlarının artacağı uyarısında bulunan Kıbrıslı çiftçiler, Tarım Bakanı ve su geliştirme departmanı temsilcileriyle yapılan toplantıda sorunun ciddiyetini anlattıklarını, ancak ‘tarım sektörünün umursanmadığını’ bildirdi.
KURAKLIK, KUZEY’DE DE ETKİSİNİ GÖSTERİYOR
Kıbrıs adası genelinde etkisini gösteren kuraklık, adanın kuzey kesiminde ciddi sorunlara yol açıyor. Son yıllarda yağışların azalması ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte, Kuzey Kıbrıs’ta su kaynakları ile ilgili endişeler de artmaya başladı.
Yetkililer, Kuzey Kıbrıs’taki barajlardaki doluluk oranlarının da düşüşte olduğunu aktardı. Türkiye’den boru hattı ile taşınan suya karşı, Kuzey Kıbrıs’ın su altyapısının zamanında yenilenmemesi ve gelişen nüfusun ihtiyaçlarını karşılamadan uzak olması nedeniyle bu gelişme yeni sorunlara neden oluyor.
Yerel kaynaklar, kuraklığın en çok etkilediği bölgelerden biri olan Mesarya Ovası’nda, buğday ve arpa gibi tahıl ürünlerinin hasadında kayda değer kayıpların gözlemlendiği bildirdi. Narenciye üreticileri de su sıkıntısı nedeniyle ağaçların kurumasından endişe ediyor. Aynı kaynaklar, yeraltı su kaynaklarının da tehlike altında olduğunu belirtiyor.
