Sözcü yazar Deniz Zeyrek, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kendilerini mi düşünüyorlar, ülkeyi mi düşünüyorlar?” yazısına yorum yaptı. 9 Eylül’de yayımlandı. Yazısındaki ifadelerden rahatsız olduğunu yazdı ve kendisini kınamaya çağırdı.
Zeyrek’in aktardığına göre Kılıçdaroğlu, “Aday olmayacağım. Daha önce hiç aday olmadım. Hiç dilekçe vermedim. Örgüt beni aday gösterdi. Önümüzdeki kurultayda aday olmak için başvurmayacağım, ben de aday olmayacağım” dedi. Dilekçe vermeyeceğim, örgüt aday gösterirse ben de aday olacağım.”
9 Eylül’de yayınlanan yazısında “Koltuğunu kaybetmemek için insanüstü çaba gösteren Kılıçdaroğlu” ifadelerini kullanan Zeyrek, Kılıçdaroğlu ile aralarında geçen telefon görüşmesini şu sözlerle anlattı:
“Sayın Kemal, ‘Koltuğunu kaybetmemek için insanüstü çaba sarf etti’ açıklamasından rahatsız oldu.
‘Bugünkü yazınız nedeniyle sizi kınamak için arıyorum’ deyince, ‘Buyrun’ dedim.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
‘Eleştirme hakkına sahipsiniz ancak koltuğu kaybetmek için insanüstü bir çaba gösterdiğim doğru değil.’
Öncelikle nezaketinizi takdir etmek isterim. Kızgın oldukları gazetecileri cezaevine gönderip hayatlarını zindana çeviren liderlerin itibar gördüğü bir ülkede, bir siyasetçinin bu nezaketi sürdürebilmesi büyük bir başarıdır.
Yazdığım ve sorduğum cümlede ne demek istediğimi biraz daha açıklamak istedim, ‘Şu anda Başkan olarak kalma mücadelesi vermiyor musunuz?’ Söyledim.
Sayın Kemal benim cümlemi bitirmemi beklemeden şöyle cevap verdi:
‘Demokrasiyi yok etmeye çalışan otoriter bir hükümete karşı savaşıyorum. ‘Başkanlık koltuğunu korumak için hiçbir mücadelem yok.’
***
Cümlemi tamamlamak istedim:
‘Ancak partinizde kongreler yapılıyor. Mahalle ve ilçe kongrelerinde değişimciler ve Genel Merkezciler kıyasıya yarışıyor. Bu sürecin dışında mısınız? Mesela Ankara il başkanının belirlenmesi sürecinde siz de yer almıyor musunuz?’
Bu soruyu genel olarak sordum ama Kılıçdaroğlu bunu somut bir olaya bağlayarak somut bir cevap verdi:
‘Bir arkadaşımız geldi, il başkanı olmak istediğini söyledi. Ona gidip yarışmasını söyledim. Daha sonra gençlik kanadından iki arkadaş geldi. Ben de onlara aynısını söyledim. Başka bir arkadaşımla buluştum. Ben kendisine gidip aday olmasını söyledim. ‘Hepsi aday olur, en iyi olan kazanır.’
Kılıçdaroğlu, delegelerin çoğunu belirleyen belediye başkanlarının kendisi adına çalıştığı tezini doğru bulmuyor.
Kongrelerden bahsederken farklı bir noktaya dikkat çekti:
‘Kongreleri gençlik kollarından gelen arkadaşlar her zaman kazanır. Bu CHP geleneğinin bir sonucudur. Partideki dinamizmi gösteriyor.” (HABER MERKEZİ)
